PSA Grubu Araç Şikayetleri
- Bu konu 1 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 1 hafta 2 gün önce tarafından güncellenmiştir.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
X’de vatandaşın biri aldığı sıfır aracın elektronik sorunlarından bıkmış böyle bir protesto yapmış. Siz ne düşünüyorsunuz?

Açık konuşmak gerekirse, PSA Grubu’nun (yani Peugeot, Citroën, Opel ve DS markalarının) son yıllarda kullanıcı deneyimi açısından ciddi bir güven sorunu yaşadığını söylemek yanlış olmaz. Evet, tasarımlar modern, iç mekânlar şık, motorlar kağıt üzerinde verimli görünüyor ama iş gerçek kullanıcı deneyimine geldiğinde tablo bu kadar parlak değil. Özellikle elektronik sistemlerdeki tutarsızlıklar, multimedya arayüzlerinin donması, arıza lambalarının sebepsiz yanması, start-stop ve şanzıman beyinlerinin zaman zaman kafayı yemesi artık “istisna” değil, adeta PSA kullanıcılarının ortak kaderi haline geldi. Bu kadar temel fonksiyonların bile güven vermemesi, sıfır araç almış birinin birkaç ay içinde serviste mekik dokumasına yol açıyor. Üstelik bu durum yalnızca giriş seviyesi modellerle sınırlı değil; DS gibi “premium” iddiasındaki markalarda bile aynı altyapı sorunları yaşanıyor. PSA’nın yaklaşımı ise genellikle kullanıcıyı “normaldir” diye oyalamak, sorunu kronikleşince garanti sınırları içinde en az maliyetle çözmeye çalışmak yönünde. İşin daha ironik tarafı, bu markaların Avrupa’da hâlâ “yenilikçi” ya da “tasarım öncüsü” olarak pazarlanması, ama o yeniliğin ülkemizde genellikle elektronik hatalar, saçma sapan uyarı sesleri ve bitmek bilmeyen yazılım güncellemeleri olarak karşımıza çıkması. X’te paylaşılan o protesto videosu da aslında bir kişinin öfkesinden çok daha fazlasını temsil ediyor; yıllardır biriken memnuniyetsizliğin dışa vurumu. Çünkü sıfır araç parasını ödeyip her sabah aracın çalışıp çalışmayacağını, ekranın açılıp açılmayacağını düşünmek gerçekten sinir bozucu. PSA’nın mühendislikten çok estetiğe, kullanıcı memnuniyetinden çok maliyet optimizasyonuna odaklanması, markayı uzun vadede büyük bir güven erozyonuna sürüklüyor. Kısacası, bu grubun araçları artık “kronik şikayetler” dosyasından değil, “sabır testleri” kategorisinden anılmayı hak ediyor.