Gaziantep’te geçirdiğimiz ilk gün, beyran, katmer, Zeugma ve kebaplarla dolu unutulmaz bir deneyim olmuştu. Ancak ikinci gün çok daha hareketli geçti. Sabah erken saatlerden akşam tatlıya kadar dolu dolu bir program yaptık. Bu yazıda sizlere, Gaziantep’te 2. gün nerelere gidilir, hangi yemekler yenir, hangi mekanlar tercih edilir? sorularına cevap olacak deneyimlerimizi aktaracağım.
Sabah Araba Kiralama Macerası
Gaziantep’te şehir merkezi dışında kalan yerlere ulaşım için araba şart. Biz de Rumkale ve Halfeti turumuz için sabah 09.30’da araç kiralama randevumuz vardı. Ancak işler her zaman planlandığı gibi gitmiyor; aracımızı yaklaşık 40 dakika gecikmeli teslim alabildik. Bu aksilik bizi biraz sinirlendirse de günü dolu dolu yaşama motivasyonumuzu etkilemedi.
📌 Tavsiyem: Eğer Gaziantep’te araç kiralayacaksanız, işlemleri biraz zaman alabileceği için planınızı rötara göre yapın.
Gaziantep Hayvanat Bahçesi Ziyareti
Aracımızı aldıktan sonra ilk durağımız, Türkiye’nin en büyüklerinden biri olan Gaziantep Hayvanat Bahçesi oldu. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan bu tesis, yüzlerce farklı hayvana ev sahipliği yapıyor.
Aslan, kaplan, ayı, kuş türleri, maymunlar… Hemen hemen her hayvanı görmek mümkün. Ancak dürüst olmak gerekirse, hayvanların çoğunun esaret altında çok da iyi koşullarda yaşamadığını hissettik. Çoğu halsiz, hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Bu durum bizi oldukça üzdü.
Hayvanat bahçesinde en beğendiğimiz kısım, üstü açık şekilde düzenlenmiş geyik, at, eşek, manda gibi hayvanların bulunduğu alan oldu. Burada hayvanları daha doğal bir ortamda görmek daha keyifliydi.
📌 Kendi yorumum: Eğer çocuklarla birlikte gidiyorsanız belki eğlenceli olabilir, ama yetişkinler için çok da tatmin edici bir deneyim değil. Bakım konusunun geliştirilmesi gerekiyor.
Rumkale Yolculuğu
Hayvanat bahçesinden sonra rotamızı, tarihi ve doğasıyla ünlü Rumkale’ye çevirdik. Yolculuk yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü. Yol boyunca Gaziantep’in kırsal manzaraları size eşlik ediyor.
Rumkale’ye vardığımızda tekne turuna katılmak için biraz beklememiz gerekti. Çünkü tekneler ancak 25 kişi dolduğunda hareket ediyor. Bekleyişin ardından tekne gezisi başladı ve manzara gerçekten büyüleyiciydi.
Rumkale’nin tarihi M.Ö. dönemlere kadar uzanıyor. Fırat Nehri’nin kıyısında, kayaların üzerine kurulmuş bu kale hem fotoğrafçılar için harika kareler sunuyor hem de tarih meraklıları için önemli bir durak.
Halfeti Gezisi ve Hanife Abla’nın Yeri
Tekne gezisi sırasında karşı kıyıya, yani Halfeti’ye uğradık. Burada bize 1 saat serbest zaman verildi. Halfeti, “sakin şehir” unvanını gerçekten hak eden huzurlu bir yer. Dar sokaklarında dolaşmak, kıyı boyunca yürümek çok keyifliydi.
Yemek için yerel halkın önerdiği bir mekâna gittik: Hanife Abla’nın Yeri – Zilan Emek Gözleme. Google yorumlarında oldukça yüksek puan almıştı, biz de denemek istedik. Patatesli kaşarlı gözleme söyledik. Hamuru ince, içi bol malzemeliydi. Gerçekten lezzetliydi ve fiyatlar da oldukça makuldü.
📌 Puanımız: 9/10. Hem samimiyet hem de lezzet açısından gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.
Dönüş Yolculuğu ve Ufak Bir Aksilik
Halfeti dönüşünde ufak bir sürpriz yaşadık. Bizi getiren teknenin aküsü bitince yaklaşık 30 dakika gecikmeyle yola çıkabildik. Neyse ki dönüş yolculuğu daha keyifli geçti. Çünkü güneşin etkisini kaybettiği saatlerde manzaralar çok daha güzel görünüyordu.
Arabamıza tekrar binip merkeze döndük. Artık akşam yemeği için yeni bir mekân denemenin zamanıydı.
Akşam Yemeği: Yesemek Deneyimi
Gaziantep’te sosyal medyada ve Google’da çok popüler olan Yesemek’e gitmeye karar verdik. Mekân gerçekten kalabalıktı ama şansımıza bir masa bulabildik.
Şef garsonun tavsiyeleriyle şu siparişleri verdik:
- Zeytinyağlı kuru dolma: Vasat. Farklı bir şey bekliyorduk ama çok özel değildi.
- Yuvalama: İyi. Gaziantep mutfağının en özel yemeklerinden biri olan yuvalamayı denemek güzeldi.
- Meze tabağı: İyi. Çeşit boldu, lezzetler fena değildi.
- İçli köfte: Vasat. Çok daha iyilerini yemiştik.
- Çiğ köfte: Kötü. Gerçekten beğenmedik, arkadaşlarımız da aynı fikirdeydi.
İlgi ve alaka güzeldi, çalışanlar güler yüzlüydü. Ancak sosyal medyada gördüğümüz kadar “efsane” bir lezzet deneyimi yaşamadık. Özellikle çiğ köfte beklentimizin çok altındaydı.
📌 Genel Puanımız: 6.5/10. İmam Çağdaş pahalıydı ama lezzetiyle hakkını vermişti. Yesemek ise biraz “abartılmış” geldi. Mekan olarak işte güzel dizayn edilmiş ve ambiyansı güzeldi.
Tatlı Molası: Koçak Baklava
Akşamı tatlıyla kapatmak istedik ve bu kez rotamızı Koçak Baklava’ya çevirdik. Gaziantep’te baklava denince akla gelen önemli adreslerden biri burası.
Evet, fiyatlar gerçekten yüksek. Ancak ilk lokmayı aldığınızda neden bu kadar popüler olduğunu anlıyorsunuz. Fıstığın kalitesi, şerbetin dengesi ve hamurun inceliğiyle Koçak, Gaziantep baklavasının hakkını veren bir adres.
📌 Not: Eğer Gaziantep’te yalnızca bir baklavacıya uğrama şansınız varsa, Koçak kesinlikle listenizde olmalı.
İkinci Günün Özeti
- 09.30: Araç kiralama (40 dakika gecikmeli teslim).
- Sabah: Gaziantep Hayvanat Bahçesi ziyareti – geniş alan, ancak bakım zayıf.
- Öğle: Rumkale tekne turu ve Halfeti’de 1 saatlik mola.
- Halfeti: Hanife Teyze’nin yerinde patatesli-kaşarlı gözleme (9/10).
- Akşam: Yesemek’te akşam yemeği (6.5/10).
- Tatlı: Koçak Baklava – pahalı ama çok başarılı.
Gaziantep’te İkinci Gün Deneyimimiz
İkinci gün, ilk güne göre daha yorucu ama daha maceralı geçti. Hayvanat bahçesindeki karışık duygular, Rumkale’nin eşsiz manzaraları, Halfeti’nin sakinliği, Yesemek’te biraz hayal kırıklığı ve Koçak’ın tatlı mutluluğu… Her biri farklı bir tat bıraktı.
Gaziantep sadece yemekleriyle değil, çevresindeki doğal ve tarihi güzellikleriyle de keşfedilmeyi hak ediyor. Ancak şunu da söylemek gerek: Her popüler mekân beklentiyi karşılamayabiliyor. Kendi deneyiminiz en doğru rehberiniz olacak.
⚠️ Not: Bu yazı tamamen kişisel deneyimlerimizden oluşmaktadır. Anlatılan otel, restoran veya mekânlarla herhangi bir sponsorluk, reklam veya iş birliği bulunmamaktadır.
