Güç Yüzükleri 4. Bölüm: Yine Hüsran Yine Hüsran

2 sene önce uzun süredir beklenen an gelmiş ve sonunda Yüzüklerin Efendisi’nin dizisi Rings Of Power yani Güç Yüzükleri çıkmış, hasret sona ermişti. O etkileyici dünyayı bir daha görecek olmak oldukça heyecanlandırmıştı beni.

ilk sezonu bitirdiğimde ise çok garip düşüncelere daldım. Hikayenin bu kadar güçlü olduğu bir evrende bu kadar kötü senaryo yazmayı nasıl başarabilmişti senaristler gerçekten hayret etmiştim. Ancak yine de dizinin adı yetiyordu ikinci sezon için 2 yıl bekledikten sonra heyecanlı bir şekilde tekrardan kuruldum televizyonun başına. 3 bölümü art arda yayınlamaları ise beni daha da heyecanlandırmıştı.

Bu satırları okuyan arkadaşlardan eminim benim heyecanımın yersiz olabileceği ve birinci sezonda bize neler yaşattıklarını unutmuş olabileceğimi düşünebilirler ancak hayır unutmadım ama yine de çok heyecanlıydım.

İlk 3 bölüm nispeten fena değildi. Tamam kötüydü ama yine de fena değildi. İzlendi bir şekilde. Şimdi bölümlerle ilgili sizlere spoiler vermek istemiyorum. Merak edenler açsın izlesin. Benim derdim 4. Bölüm.

Sayın Amazon yetkilileri! Bize bunu neden yapıyorsunuz? Size ne yaptık biz? Siz bu bölümleri yayınlamadan önce izlemiyor musunuz? Birisi bu bölüme “tamam oldu” demiyor mu?

Bu bölümü incelemeden koymuşlar sanki. Öyle bir boş vermişlik var bölümde.

Bakın şimdiye kadar izlediğim en saçma en gereksiz bölümdü. Hadi biraz daha derine inip size neden böyle düşündüğümü anlatayım.

Yazının burdan sonrası spoiler içerir o yüzden henüz bölümü izlememiş olanlarınız varsa( -ki bence izlemeyin ) yazıyı burda okumayı bırakabilirler.

Gelelim bölümün incelemesine:

Bölüm Galadriel ile Elrond ile başlıyor. Galadriel ile Elrond bir önceki bölümde kavga dövüş halinden sıyrılmışlar gibi. Celebinborn’a gitmeye hazırlanırken yine aralarından anlamsız boş muhabbetler geçiyor. Asker bulalım falan muhabbeti ediyorlar. Geçiyorum.. sonra bunlar buldukları askerlerle yolculuklara başlıyorlar koşarak gidiyorlar. Memlekette at kalmamış gibi birde koşarak gidiyorlar dağlardan bayırlardan.

Bir tane köprüye geliyorlar. Köprü yıkılmış. Galadriel bunu bir doğa olayı yapmamıştır falan diyor. Başka yerden gidelim diyor Elrond Galandrielde yok ordan gitmeyelim diyor. Elrond abimiz yine Galadriel’e yükseliyor. Elinde yüzük varken seni sallamam diyor. Neyse sonra bunlar ormana gidiyorlar garip yaratıklar bunlara saldırıyor. Bu sahneleri ise önceki bölümlerde Hakbrandın Souron olduğunu bildiren elçileri öldürenleri göstermek için olduğunu anlıyorsunuz. Ama senaryo o kadar kötü ki. “Bunun için mi 5 dakika bize eziyet ediyorsunuz” demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Hobbit sahneleri çok gereksiz ve sıkıcı olduğu için onlarla ilgili bir şey yazmayacam. Çünkü gerçekten sıkıldım. Nereye bağlayacaklar o hikayeyi hiç merak bile etmiyorum.

Bölümün belki en büyük süprizi Tom Bombadil oldu. Kitaplarda adı sıklıkla geçen bu karakter filmlerde kendine yer edinmemişti. Dizi de ise ilk defa 4. Bölüm ile kendimi gösterdi. Kendi değişi ile bu evrenin “en yaşlı” kişisi olarak suretini görmüş olduk.

Gandalf olduğunu düşündüğümüz “yabancı” hobbitleri ararken bir anda Bombadil ile karşılaşıyor. Bir ağaçtan kendisine asa yapmaya karar veriyor ama ağaç bir anda yutuyor. Sonra Bombadil gelip yabancıyı kurtarıyor. Bölümde en beğendiğim sahne burası oldu diyebilirim. Yabancı abimiz kendisiyle ilgili acı gerçeklerle karşılaşıyor ve Bombadil onun bir takım görevleri olduğunu söylüyor. Ama dizi akmıyor bir türlü..

isildur’un sahneleri ise tamamen berbat. Kitaplarda olmayan bölümlerin ısrarla devam ettirilmesinin amacını bir türlü anlamıyorum. Oralarda neler yaptığını anlayabilen var mı? Elf arkadaşla Theo’yu aramaları vs bize ne anlatacaklar tam çözemedim. Sadece artık entleri görmüş olduk. Yani hikaye çok kopuk. Sıkılıyoruz artık.

Oyunculuklar ise çok vasat…

Dizide eleştirilecek çok şey var biliyorum ama oyunculuklar inanılmaz vasat. İsildur, Siyahi Elf abimiz, Stranger vs oyunculuklar iyi değil. İsildur ve Elif abimizi bir canavar çamurun içine çekiyor. Isilduru tek başına bir elf çekemezken bir kızcağız iki erkeği kolayca canavarla beraber çekebiliyor. Tamamen gereksiz bir sahneydi.

Velhasıl bu bölümde de çok bir olay yaşanmadan hızlıca geçti. Özellikle senaryonun bir türlü akmaması ve sıkıcı sahnelerden gerçekten sıkıldık. Sürekli bir gizem bir soru işareti bırakma arzusu var ancak beceremiyor senaristler. Çok büyük beklentiye girmeden izlememiz gerektiğini bir kes daha anladık.

Bölümle ilgili söylenecek çok şey olsa da artık beklentiyi düşük tutup izlemekte fayda var. Her bölüm öncesinde bu sözümü unutsam da bir kez de buraya yazalım. Siz neler düşünüyorsunuz. Bölümle ilgili görüşlerinizi şuraya yazabilirsiniz.