Tarracoİncelemeler

Seat Tarraco Türkiye’de Neden Tutulmadı?

Tutulmaması Değersiz Olduğu Anlamına Gelmez!

SUV pazarında son yıllarda inanılmaz bir rekabet var. Her marka kendi “büyük SUV” modelini öne çıkarmaya çalışıyor. Volkswagen Grubu da bu yarışta geri kalmadı; Skoda Kodiaq, Volkswagen Tiguan Allspace ve SEAT Tarraco aynı temelin üzerine inşa edildi. Ancak Türkiye’de işler SEAT açısından pek istendiği gibi gitmedi.

Seat Tarraco, kâğıt üzerinde güçlü bir adaydı: 7 koltuklu, dolu donanımlı, VW altyapısına sahip bir SUV. Ancak satış grafiği hiçbir zaman bekleneni vermedi. Peki neden? Gelin, hem piyasa gerçeklerini hem de kullanıcı gözlemlerimi bir arada konuşalım.

SEAT Markasının Türkiye’deki Algısı: İyi Ama Güven Vermiyor

Tarraco’nun tutulmamasının belki de en temel nedeni marka algısı.

Türkiye’de SEAT, yıllardır “genç, sportif, fiyat/performans” markası olarak biliniyor. Ibiza ve Leon bu algıyı pekiştiren modeller oldu. Belki Leon tek başına bu algıyı omuzlarında taşıyan tek model. Ancak iş “büyük SUV”a geldiğinde, Türk kullanıcı kitlesi farklı davranıyor.

SUV segmentinde alıcılar sadece aracın motoruna veya donanımına bakmıyor; markaya güvenmek istiyor. Bu noktada Volkswagen veya Skoda, “daha oturmuş” bir imaj çiziyor. SEAT ise hâlâ genç ve biraz da “niş” bir marka olarak görülüyor.

Benim gözlemim şu: SEAT’ın logosu, SUV alıcısında bir “premium hissi” uyandırmıyor. Tarraco’nun aynı platformu kullanan Kodiaq’tan daha uygun fiyatlı olmasına rağmen tercih edilmemesinin ardında işte bu güven duygusu yatıyor.

Fiyat Politikası: Büyük SUV, Büyük Vergi

Tarraco’nun Türkiye’de tutulmamasındaki ikinci büyük faktör, hiç kuşkusuz vergi sistemi.

2.0 TDI motorlu versiyonları Avrupa’da çok satarken, Türkiye’de yüksek vergi nedeniyle ithal edilmedi. Bunun yerine 1.5 TSI benzinli motorla geldi. Bu motor elbette yeterliydi ama aracı taşıyacak güç konusunda kullanıcılar arasında soru işareti yarattı.

Üstelik 1.5 TSI motorlu bir SUV’un fiyatı, 2020’lerin başında bile Tiguan’dan daha pahalıya geliyordu. Bu da kullanıcıların “Bu paraya Tiguan alırım” veya “Kodiaq’a çıkarım” demesine yol açtı.

Yani aslında Tarraco kötü bir araç değildi, sadece yanlış bir konumdaydı.

Türkiye pazarında fiyatı yüksek bir SEAT modeli görmek, kullanıcı için hâlâ alışılmadık bir durumdu.

İkinci El Gerçeği: Alıcısına Fırsat, Satıcısına Kâbus

Bugün baktığımızda Tarraco’nun sıfır satıştan kalkması ve SEAT’ın SUV portföyünü daraltması, ikinci el piyasasında ciddi bir fiyat farkı yaratmış durumda.

Bu noktada kendi görüşümü net söyleyeyim:

Tarraco şu anda tam parasına satılıyor.

Yani “hak ettiği değerde”. Diğer birçok SUV modeli ikinci elde sıfıra yakın fiyata satılmak istenirken, Tarraco gerçek değerinde alıcı bulabiliyor. Bu aslında alıcı için büyük bir avantaj.

Benim gibi düşünen kullanıcılar için bu durum gayet mantıklı:

  • Aynı platformu kullanan bir Tiguan Allspace’e 3 milyon TL vermek yerine,
  • Neredeyse aynı konforu sunan bir Tarraco’yu 1,9 milyon TL civarına almak mümkün.

Tabii, bu farkın nedeni de yine marka algısı ve ikinci el pazarındaki yavaş hareketlilik. Ancak eğer “aracı uzun süre kullanırım” diyorsanız, bu düşük fiyat sizi değil, sizi kazandırır.

Donanım Seviyesi: Beklentilerin Üzerinde Bir Dolu SUV

Burada SEAT’a hakkını vermek gerekiyor. Tarraco, donanım açısından gerçekten güçlü bir otomobil.

Giriş paketinden itibaren:

  • Adaptif hız sabitleyici,
  • Şerit takip asistanı,
  • Dijital gösterge paneli,
  • LED farlar,
  • 3 bölgeli klima,
  • Elektrikli bagaj kapağı
    gibi özellikler mevcut.

Üst donanımlarda 19 inç jantlar, panoramik cam tavan, 360 derece kamera ve Beats ses sistemi gibi detaylar geliyor.

Benim kişisel değerlendirmem:

“İhtiyacınızı karşılayacak hemen hemen her şey var.”

Gerçekten de kullanıcı beklentisini fazlasıyla karşılayan bir donanım seviyesi sunuyor.

1.5 TSI motorun kağıt üzerindeki tüketim değerleri makul görünse de, 1,6 tonun üzerindeki bir SUV’u şehir trafiğinde taşıdığınızda tablo değişiyor.

Kullanıcı yorumlarında genellikle şehir içi 9–10 litre, uzun yolda ise 6–7 litre arası tüketim değerleri paylaşılıyor.

Aslında bu rakamlar benzer boyutlardaki benzinli SUV’larla aynı.

Ama Türkiye’de hala dizel SUV alışkanlığı baskın olduğu için, kullanıcılar bu tüketimi yüksek buluyor.

Yani sorun teknik değil, tamamen algısal bir mesele.

Yine de şehir trafiğinde 10 litre görmek, SUV tercihinde bazı kullanıcıları caydırabiliyor.

Rakipler Çok Güçlüydü

Tarraco Türkiye’ye geldiğinde, pazarda Tiguan Allspace, Kodiaq, Peugeot 5008, Hyundai Santa Fe ve Kia Sorento gibi oturmuş modeller vardı.

Bu modellerin bazıları hem daha güçlü motor seçenekleri hem de daha geniş servis ağıyla kullanıcı güvenini sağlamıştı.

Tarraco’nun ise tek motor seçeneği vardı.

Yani hem motor esnekliği yoktu hem de “marka güveni” eksikti.

Tarraco için en büyük handikap belki de buydu:

Aynı altyapıyı paylaşmasına rağmen, kardeşlerinden biri kadar ciddiye alınmadı.

SEAT’ın Türkiye Stratejisi: Ateca ve Ibiza Aynı Kaderi Paylaştı

Aslında bu tablo Tarraco’ya özel değil.

Ibiza ve Ateca modellerinde de benzer bir “algı problemi” yaşandı.

SEAT, Türkiye’de genç kitleye hitap eden modellerle tanındı.

Bu imaj bir anda “büyük, aile SUV’u” ile örtüşmedi.

Dolayısıyla markanın kendini konumlandırma biçimi, Tarraco’nun potansiyelini kısıtladı.

Bu yüzden Türkiye’deki kullanıcı kitlesi SEAT’ı ya Leon’la ya da Ibiza’yla tanıdı.

Tarraco, bu iki modelin alıcısına fazla büyük; Tiguan alıcısına ise fazla “genç” geldi.

Kullanıcı Gözünden: “Aslında Parasına Göre Gayet İyi”

Burada kişisel bir not eklemek istiyorum:

Benim gözümde Tarraco şu anda ikinci elde tam değerinde satılan nadir modellerden biri.

Bazı SUV’lar sıfıra yakın fiyat isterken, Tarraco ikinci el piyasasında daha makul seyrediyor.

Bu da alıcı açısından fırsat yaratıyor.

Yani “neden tutulmadı” diye baktığımızda, bu aslında kötü bir şey değil.

Çünkü tutulmaması sayesinde, bugün ikinci elde daha erişilebilir bir fiyatla alınabiliyor.

Eğer amacı “mantıklı, dolu, aileye uygun SUV almak” olan bir kullanıcıysanız, Tarraco mantıklı bir tercih olabilir.

Ben şahsen “paranın karşılığını veren” modellerden biri olduğunu düşünüyorum.

STutulmaması, Değersiz Olduğu Anlamına Gelmiyor

Seat Tarraco’nun Türkiye’de tutulmaması, aracın kötü olduğu anlamına gelmiyor.

Sorun araçta değil, marka algısında, fiyat konumlamasında ve pazar stratejisinde.

Bugün ikinci el pazarında Tarraco, aynı altyapıya sahip Tiguan veya Kodiaq’a göre çok daha makul fiyatlara satılıyor.

Bu fark, bilinçli kullanıcı için ciddi bir fırsat oluşturuyor.

Kısacası:

  • SEAT marka algısını Volkswagen kadar oturtamadı,
  • Servis ağı zayıf kaldı,
  • Vergi sistemi SUV segmentinde dezavantaj yarattı,
  • Ancak araç donanım, konfor ve sürüş kalitesi açısından son derece tatmin edici.

Benim yorumumla bitireyim:

Tarraco tutulmadı ama haksızlığa uğradı.

Türkiye pazarında yanlış zamanda, yanlış fiyatla yer aldı.

Ama bugün ikinci elde, gerçek değerinde bir SUV arayan için sessiz bir fırsat.


Zapyus Media sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

zapyus

Part time blogger, Skoda sever, teknoloji ilgilisi, baba, yurttaş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu